02,12,2008 TARİHİNİN SPOR HABERLERİ

Beşiktaş Dört Eksikle Çalıştı

Beşiktaş, Turkcell Süper Lig'de Ankaraspor ile 6 Aralık Cumartesi günü yapacağı maçın hazırlıklarını dört eksik oyuncu ile gerçekleştirdi.

BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde yapılan idmanda siyah-beyazlı oyuncular, ağırlıklı olarak çift kale maç oynadı.

Isınma çalışmasıyla başlayan antrenmanın ikinci bölümünde siyah-beyazlı takım, minyatür kale maçta dar alandan top çıkarma, alan daraltma ve gol vuruşları üzerinde durdu. Bu bölümden sonra çalışma basın mensuplarına kapatılırken, idman yarım sahada oynanan çift kale maçla sona erdi.

Minyatür kale maçta futbolcuların hırslı olduğu gözlenirken, zaman zaman sertlikler yaşandı. Bu anlarda önemli sakatlık yaşanmazken, Tello'nun Cisse'ye yaptığı hareket sonrası Fransız oyuncu faul itirazında bulundu. Bu pozisyonun hemen ardından Tello ile Nobre'nin hava topu mücadelesinde Nobre bir süre belini tuttu. Futbolcuların temposu sonrası yaşanan bu tarz sakatlıkların önemli olmaması teknik heyeti sevindirdi.

Beşiktaş'ın bugünkü antrenmanına sağ dizinde dış menisküs olan Aydın Karabulut, sağ alt adalesinde darbeye bağlı kas içi kanama meydana gelen Seriç, belinde ağrıları bulunan Batuhan Karadeniz ve kasıklarında ağrısı olan Gökhan Zan katılmadı.

Kulüp doktoru Ayhan Optur, Aydın Karabulut'un hafta içinde ameliyat olacağını ifade ederken, Batuhan'ın yarın takımla birlikte çalışacağı bildirildi.

DENİZLİ HİÇ SUSMADI

Çift kale maç sırasında siyah-beyazlı takımın teknik direktörü Mustafa Denizli, hiç susmadı.

Minyatür kale maçta sahanın içinde bulunan Denizli, futbolcularını sürekli uyardı ve motive etti.

Futbolcularından çabuk oynamalarını ve topun sürekli hareket halinde olmasını isteyen tecrübeli teknik adam, oyuncuların dinlenme anlarında ve su içtikleri zamanda bile uyarılarını sürdürdü. Denizli, saha içinde oyuncularını isabetli pas atma ve doğru koşular yapmaları konusunda yönlendirmeye çalıştı.

Fenerbahçe maçının ardından büyük eleştiri alan Mustafa Denizli'nin bugünkü antrenmanda neşesi dikkat çekti. İdman öncesi basın mensuplarının yanına gelen tecrübeli çalıştırıcı, gazetecilerle bir süre şakalaştı.

BOBO FORMAYI ZORLUYOR

Beşiktaş'ın en golcü oyuncularından olan, ancak son haftalarda sonradan oyuna giren Bobo da antrenmanlardaki performansıyla adeta formayı zorluyor.

İdmanda çalışkan bir görüntü çizen Bobo, yaptığı hareketler ve attığı gollerle göz doldurdu.

Öte yandan geçen hafta sakatlığı nedeniyle sadece 2 gün takımla çalışan ve Fenerbahçe maçında forma giyemeyen Tello da bugünkü idmanda ortaya koyduğu futbolla hazır bir görüntü verdi. Sakatlığı nedeniyle dünkü idmanda takımdan ayrı bir çalışma programı uygulayan Şilili oyuncu, bugün çalışmanın tamamında yer aldı.

MORAL YEMEĞİ

Bu arada, Beşiktaş'ta teknik heyet ve oyuncuların bugün, basının alınmayacağı bir balık lokantasında buluşarak moral yemeği yiyeceği öğrenildi.

Siyah-beyazlı takım, yarın yapacağı antrenmanla Ankaraspor maçının hazırlıklarına devam edecek.

Paramız olursa transfer yapmak isteriz

Eskişehirspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, ligin ilk yarısında kalan üç maçta en fazla puanı almaya çalışacaklarını söyledi.

Çalımbay, hafta sonu Denizlispor ile tarihî bir maç yaptıklarını hatırlatarak, Denizlispor karşısında 3-0 yenik durumdayken 4-3 galibiyet almanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. Hafta sonu karşılaşacakları Antalyaspor'un teknik direktörünün Mehmet Özdilek olduğunu hatırlatan Çalımbay, "Mehmet Özdilek ile Antalyaspor çıkışa geçti. Mehmet Özdilek'i karşımda görmekten mutluluk duyuyorum." diye konuştu. Çalımbay, transfer konusunda ise, "Paramız varsa transfer yapacağız. Aksi takdirde mevcut kadro ile devam edeceğiz. İzlediğimiz çok iyi genç futbolcular var." şeklinde konuştu.

"Konsantrasyon Sorunu Yaşıyoruz"

Bursaspor Teknik Direktörü Güvenç Kurtar, çok ciddi konsantrasyon sorunu yaşadıklarını söyledi.

Kurtar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalyaspor karşısında rakipten iyi oynamadıklarını, buna karşın sahadan bir puan alarak ayrılmayı bildiklerini kaydetti.

Antalyaspor'un son 5 maçta iyi sonuçlar aldığını, iki yıldır ligin flaş ekibi olan Sivasspor'u yenme başarısı gösterdiğini dile getiren Kurtar, pazar günkü maçta çok pas hatası yaptıklarını anlattı.

Kurtar, oyuncularım iki maçtır verdiği taktiği yerine getirme konusunda sıkıntı yaşadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

''Beşiktaş maçında futbolcularım oldukça iyi oynadılar. Konsantrasyon sorunu yaşıyoruz. Devre arasına kadar mümkün olduğu kadar fazla puan almaya çalışacağız. Taraftarımızı memnun etmek için devre arasına kadar en az kayıpla mücadele edeceğiz. Taraftarımız sabırlı olsun. Bir çok sorunla uğraşıyoruz. Transfer çalışmalarımızda devam ediyor. Mutlak bu takıma takviye yapılacak.''

Almanya'daki tedavisi biten ve Bursa'ya dönen Kirita ile ilgili bir soruya Kurtar, ''Biz bu oyuncuya bir hafta izin verdik. Kendisi üç hafta sonra geri döndü. İyi bir futbolcu. İdari bir sorun var. Bu oyuncunun durumu yönetim kurulunun alacağı karara bağlı. Takımın bu oyuncuya ihtiyacı var. Kendisiyle görüşüp oynayıp oynamayacağı hakkında bilgi edineceğim'' yanıtını verdi.

Güneş, Uzakdoğu'da şampiyonluğa koşuyor

Milli Takımlar ve Trabzonspor'un eski teknik direktörü Şenol Güneş'in takımı Seoul, Güney Kore'de şampiyonluğa koşuyor. Seoul takımının, Güney Kore Ligi yarı final maçında Ulsan'ı 4-2 yenerek final oynama hakkı kazandığı bildirildi.

Trabzonspor Kulübü'nün internet sitesinden yapılan açıklamada, ''Seoul takımıyla Güney Kore Ligi yarı final maçında Ulsan'ı 4-2 yenerek final oynama hakkı kazanan eski teknik direktörümüz Şenol Güneş'i kutlar, 3 Aralık'ta Suwon takımıyla oynayacakları final maçında başarılar dileriz." denildi. Daha önce ligi ikinci sırada bitiren Seoul takımı, şampiyonluğu belirleyecek play-off maçlarını oynamaya hak kazanmıştı. Suwon takımı ise ligi ilk sırada bitirmiş ve play-off'tan çıkacak rakibini beklemeye başlamıştı. Final maçının iki maç olarak yapılacağı öğrenildi.

Bank Asya'nın 15. Hafta Hakemleri Açıklandı

Bank Asya 1. Lig'de 15. hafta maçlarını yönetecek hakemler açıklandı.


Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından yapılan açıklamaya göre, haftanın maçlarını yönetecek hakemler şöyle:

6 Aralık Cumartesi:
Adanaspor-Kardemir DÇ Karabükspor: Mürvet Sezer

7 Aralık Pazar:
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor-Samsunspor: Çağatay Şahan
Giresunspor-Boluspor: Fethi Serkan Koçak
Kasımpaşa-Diyarbakırspor: Mustafa Kamil Abitoğlu
Karşıyaka-Orduspor: Mustafa İlker Coşkun
Kartalspor-Çaykur Rizespor: Bülent Yıldırım
Kayseri Erciyesspor-Malatyaspor: Taner Gizlenci
Manisaspor-Güngören Belediyespor: Gökhan Güneşer

8 Aralık Pazartesi:
Sakaryaspor-Altay: Serkan Çınar

Ege derbisi berabere sonuçlandı

Bank Asya 1. Lig'de 14. haftanın kapanış maçında Manisaspor ile Karşıyaka sahadan 2-2'lik eşitlikle ayrıldı. Manisa Atatürk Stadı'nda goller ilk yarıda geldi.

Konuk ekibin gollerini 8 ve 45. dakikalarda Ferhat atarken, Manisaspor'un golleri 16 ve 36. dakikalarda Sezer'den geldi. Bu beraberliğin ardından Manisaspor 27 puanla liderliğini sürdürürken Karşıyaka da puanını 23'e yükseltip 5. sırada yer aldı. Karşıyakalı taraftarların otobüslerinde güvenlik noktasında yapılan aramalarda ele geçirilen kesici maddelerin yanı sıra 3 sopa ve 1 copa el konuldu. Manisa'daki karşılaşma için çevre ilçelerden de gelen 977 polisin görev yaptığı öğrenildi

Atalay istifa etti !..

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay görevinden istifa etti...

Atalay, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'na istifasını sundu. Bakan Başesgioğlu ise görevi vekaleten Atalay'ın yardımcısı Yunus Akgül'e verdi.

"Milli Takıma Her Zaman Hizmet Edeceğim"

Real Betisli milli futbolcu Mehmet Aurelio, "Hangi ülkede oynarsam oynayayım, Türk Milli Takımı'na hizmet edeceğim, çünkü milli takımı ve Türkiye'yi çok seviyorum" dedi.

Aurelio, Futbol Federasyonu'nun TamSaha Dergisi'nde yayınlanan röportajında, Türkiye'den ayrıldıktan sonra milli takıma gelmeyeceği şeklindeki spekülasyonların neden çıktığını anlayamadığını belirterek, ''Samimi söyleyeyim, neden böyle yazılar çıkıyor onu da hala anlayabilmiş değilim. Sonuçta ben profesyonel bir futbolcuyum. Şimdi yeni kulübüm için ter döksem de her zaman Türk Milli Takımı'na yardımcı olmayı sürdüreceğim. Bugüne kadar elimden gelenin en iyisini yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Hangi ülkede futbol oynarsam oynayayım milli takıma hizmet edeceğim. Çünkü milli takımı ve Türkiye'yi çok seviyorum'' diye konuştu.

''Mehmet İsmini Seviyorum''

İspanya'da, Marco Aurelio yerine Mehmet ismini kullandığının hatırlatılması üzerine Brezilya asıllı oyuncu, bu sorunun kendisine İspanyol gazeteciler tarafından da birçok kez sorulduğunu vurgulayarak, ''(Neden Marco değil de Mehmet?) dediler. Mehmet ismini seviyorum. Bu şekilde anılmak ve onu kullanmak hoşuma gidiyor'' ifadesini kullandı.

''Avrupa'da Gerçekleşmeyen Final, Şimdi Olacak''

Mehmet Aurelio, geçtiğimiz Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye ile İspanya arasında gerçekleşmeyen final mücadelesinin, 2010 Dünya Kupası eleme grubunda olacağını söyledi.

İspanya ile yapılacak maçların 2010 Dünya Kupası finallerine katılabilmek için final maçları olacağını kaydeden Aurelio, şöyle devam etti: ''Açık söylemek gerekirse, geçtiğimiz Avrupa Şampiyonası'nda gerçekleşmeyen final mücadelesi şimdi olacak gibi gözüküyor. 2010 Dünya Kupası'na katılabilmek için final maçları da diyebiliriz. İspanya, oynadığı futbolla ve kadrosuyla Euro 2008'i kazanmayı hak etmişti. Ancak biz de kazandığımız maçlarla ve geldiğimiz nokta açısından turnuvanın en sansasyonel takımıydık. 2009'da oynanacak iki maç da gerçekten büyük bir çekişmeye sahne olacak.''

Aurelio, ''İspanyollar Türk futboluna nasıl bakıyor ve bizim yapacağımız maçlarla ilgili neler düşünüyor?'' şeklindeki bir soruyu da şu şekilde yanıtladı: ''İspanyolların Türklere karşı bir sempatisinin olduğunu söylemeliyim. Milli takımımızı da seviyorlar. Benim duyduğum kadarıyla takımımızdan övgüyle söz ediyorlar. 2002 Dünya Kupası'nda elde edilen üçüncülük, son Avrupa Şampiyonası'nda oynanan futbol hafızalarda. Oyuncuların isimleri ezbere biliniyor. Eleme grubundaki maçların çok zor geçeceği ve İspanya'nın işinin kolay olmadığı yazılıp çiziliyor.''

Grupta şu anda 12 puanlı İspanya'nın dört puan gerisinde ikinci sırada olduklarını kaydeden Aurelio, ''İyi bir takımımız var, iyi futbol oynuyoruz. İnşallah finallere gideceğiz'' dedi.

Aurelio, küçük yaştan beri İspanya Ligi'nde futbol oynamayı hayal ettiğini anlatarak, ''Ne zaman gerçekleşeceğini bilmiyordum. Şimdi bu hayalime kavuştum ve mutluyum. Açıkçası, gelecek hakkında şu anda hiç düşünmüyorum. Çünkü halimden memnunum. Betis ile üç yıllık sözleşmem var ve sadece Betis'te iyi futbol oynamaya odaklandım'' diyerek sözlerini tamamladı.

Aslan hız kesmedi

Turkcell Süper Lig'de Hacettepe'yi 3-1 yenerek moral bulan Galatasaray, UEFA Kupası 2. Tur (B) Grubu 4. hafta maçında 3 Aralık Çarşamba günü deplasmanda Almanya'nın Hertha
Berlin takımı ile yapacağı karşılaşmanın hazırlıklarına başladı.

Florya Metin Oktay Tesisleri'nde, teknik direktör Michael Skibbe yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, Hacettepe maçında forma giyen oyuncuların sahada yenilenme koşusunun ardından, sağlık merkezinde terapi seanslarıyla maç ertesi programlarını tamamladıkları belirtilirken, diğer futbolcuların dar alanda teknik bir çalışma yaptıkları vurgulandı.

Belindeki ağrılar nedeniyle birkaç gündür tedavi edilen Hakan'ın antrenmanda takımla birlikte çalıştığı ifade edildi.

Lincoln ve Baros'un Hacettepe maçında ayaklarına aldıkları darbeler nedeniyle tedavi edildikten sonra salonda çalıştıkları, boyun kaslarındaki spazm nedeniyle Meira'nın tedavisine devam edildiği açıklandı.

Haceteppe maçından sonra sağ dizinde ağrısı olan Ümit'in, bugün Acıbadem Hastanesi'nde MR'nın çekileceği bildirildi.

Sakatlıkları bulunan Linderoth ve Alparslan'ın tedavilerinin ardından saha ve salonda çalıştıkları dile getirilirken, ameliyat geçiren Murat, Hasan, Serkan Çalık ve Uğur'un ameliyat sonrası rehabilitasyon çalışmalarının sürdürüldüğü kaydedildi.

Yarın öğle saatlerinde özel uçakla Almanya'ya gidecek Galatasaray, Hertha Berlin karşılaşması hazırlıklarını 18.30'da Berlin Olimpiyat Stadı'nda yapacağı antrenmanla tamamlayacak.

Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü Michael Skibbe, saat 18.00'de basın toplantısı düzenleyecek.

"Şampiyonluk İçin Ölümüne Koşacağız"

Turkcell Süper Lig lideri Trabzonspor'un Arjantinli oyuncusu Gustavo Colman, bordo-mavili takımın şampiyon olması için ellerinden geleni yapacaklarını, gerekirse ölümüne koşacaklarını söyledi.

Colman, Tam Saha Dergisi'ndeki röportajında, Trabzonspor'un 24 yıldır şampiyon olamadığını belirterek, ''24 senedir gerçekleşmeyen bir hayali gerçekleştirmek için buradayız. Şampiyon olabileceğimize şüphesiz inanıyorum. Fakat daha ilk yarıyı bile bitirmiş değiliz ve önümüzde çok uzun bir süreç var. Şampiyon olabilmek için elimizden geleni yapacağız. Gerekirse ölümüne koşacağız'' dedi.

Şampiyon olamamaları halinde bunun dünyanın sonu olmayacağını kaydeden Colman, ''Yeter ki sonuna kadar gerekli dirayeti gösterelim. Rahat ve sakin olmamız gerekiyor. Geriye ne kadar kaldığını hesap etmek ve (Acaba şampiyon olabilir miyiz?) diye düşünmek yerine (Daha iyi nasıl oluruz?) sorusuna cevap bulmamız gerekiyor'' diye konuştu.

Kariyerinde hiç şampiyonluk yaşamadığını ifade eden Colman, şöyle devam etti: ''Herkesin rüyalarını süsleyen bir hedefi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Umarım bunu başarabiliriz. Diyelim ki bunu gerçekleştirdik. O zaman hem benim hem de takım arkadaşlarımın önü müthiş bir şekilde açılacak. Daha iyi yerlerde oynamak, milli takımlara gitmek gibi imkanlara kavuşacağız. Bu da herkesin mutlu günler yaşaması demek olacak.''

Teknik olarak savunma dörtlüsünün önündeki ikiliden biri olarak ve sürekli ileriye, geriye gidip gelen bir oyun şekliyle oynamayı sevdiğini belirten Colman, ''Belçika'dayken de böyle oynuyordum ve kendimi bu pozisyonda çok rahat hissediyorum. Ayrıca şimdi olduğu gibi orta sahanın solunda ve sağında da oynayabilme özelliğine sahibim. Ama esas mevkim dörtlü savunmanın önündeki ikiliden biri olarak oynamak'' diye konuştu.

''Delgado, Maçın Ritmini Değiştirebilen Bir Oyuncu''

Beşiktaşlı Delgado ile Chacarita takımındayken bütün idmanları beraber yaptıklarını vurgulayan Colman, ''İkimiz de aynı dönemde takımdaydık. Fakat onunla Birinci Lig'deyken birlikte maç oynama imkanımız olmadı. Zaten takım küme düşünce o da kulüpten ayrıldı. Chacarita'da oynadığı dönemde bile en çok göze batan, skora etki eden oyuncuydu. Buraya geldikten sonra da niteliklerini kanıtlamış; takımına faydalı, maçın atmosferini ve ritmini değiştiren bir oyuncu olarak ön plana çıkmış'' diye konuştu.

Birçok Arjantinli oyuncu gibi kendisinin de Maradona'yı örnek aldığını ifade eden Colman, şöyle konuştu: ''Maradona dememizin sebebi ise şu; eğer bugün ülke olarak tanınıyorsak, bunun önemli bir kısmını yaptıklarından, başardıklarından ve karakterinden ötürü Maradona'ya borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Hiç tereddüt etmeden onu kendimize örnek alıyoruz. Arjantinli bir oyuncu ülkesi dışında bir takıma gittiğinde ve iyi bir oyun çıkardığında (Vay canına! Maradona gibi oynuyor!) deniyor. Bugüne kadar oynadığım takımlarda o takım için mümkün olanın en iyisini yapmaya çalıştım. Bundan sonrası için en büyük hedefim milli takımda oynamak. Milli takımda oynamak benim için büyük bir hayal. Hele de Maradona gibi büyük bir karakterin yönetimi altında milli takım forması giymek hayalimin en görkemli şekilde gerçekleşmesi olacak.''

Colman, en büyüğü 26 yaşında ablası olmak üzere 6 kardeş olduklarını ifade ederek, ''Onu 25 yaşındaki ağabeyim takip ediyor. Ardından da ben geliyorum. Futbolu bırakan kardeşim dördüncü sırada. En küçüğümüz ise 5 yaşında. Yedinci de yolda şu anda. Yakında bir kardeşimiz daha olacak'' diye konuştu.

Mustafa Denizli isyan etti

Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, her hafta içinde yaptığı olağan basın toplantılarını bu kez hafta başına çekerek Fenerbahçe derbisinin hemen ardından, sıcağı sıcağına değerlendirmelerde bulundu ve yapılan eleştirilere cevaplar verdi.



Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde gerçekleşen toplantıda, Beşiktaş'ın iyi oynadığını herkesin kabul ettiği halde faturayı kendisine kesmek isteyenleri anlamadığını ifadene eden Denizli, futbolcularına da haksızlık yapıldığını belirtti.

Denizli şöyle konuştu:

"Fenerbahçe ile oynadığımız derbi maçtan sonra Beşiktaş takımının ve de futbolcularının haketmedikleri bir eleştiri ile karşılaştıklarını gördüm. Ortaya çıkan hava Beşiktaş rakibiyle sanki kendi sahasında mücadele etmiş. Karşısındaki değerli rakibi sanki 10 kişi mücadele etmiş.

Hocası korkakmış gibi ifadeler kullanıldı. Tüm kamuoyu demek ki Beşiktaş'ın ne kadar büyük takım olduğunu kabul ediyor. Biz büyük bir takımız ve şampiyonluğun da en büyük adayıyız. Derbi maçta bizi üzen bir çok hadise var. Kaybettiğıimiz için tabii ki üzgünüz. Ortaya koyduğumuz mücadeleden hiç bir şekilde üzüntü duymadım, tam tersine kıvanç duydum. Taraftarın , camianın moral değerini yıpratmaya yönelik haberler yapılıyor. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hiç bir Beşiktaşlı, hiç kimse Beşiktaş'ın oynadığı futboldan endişeye kapılmadı. Göreve başladığımız günden itibaren şampiyonluk için buradayız dedim. Hedefte sapma yok, tam tersi daha da güçlü bir şekilde bu düşüncemizi gerçekleştireceğiz. Bundan sonra içeride ve dışarıda oynayacağımız maçlarda taraftarın desteği devam etmeli, edecektir de.

Beşiktaş'ın iyi oynadığından bahsediyolar ama faturayı bana kesiyorlar. Beşiktaş'ın iyi oynadığından özellikle 10 kiyi kaldıktan sonra çok iyi mücadele ettiğinden söz eden arkadaşlarımız var ama faturayı Mustafa Denizli'ye keseriz diyorlar. Biz hayatımız boyunca futbollla ilgili verdiğimiz kararlarda haklı haksız çok fatura ödedik. bunu herkes öyle bilsin. Fatura ödemek bu görevden bulunan herkesin yaşayacağı bir hadisedir. Ama o faturayı ödemek için o ödemeyi hak etmek lazım. Biz çoğu kez neyin ne zaman konuşulacağını, hangi eylemin içinde olunacağı herkesden iyi biliriz, kimse merak etmesin.

Türkiye'de teknik adamların da formsuz olabileceği sözünü Türk futbol dünyasına sokan insanım ben. Öyle birşey hissedersem bunu açık açık söylerim. Şu anda kendimi çok çok iyi hissediyorum ve verdiğim kararlarında son derece sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim işim dışardan gelecek eleştirilere cevap vermek değil, önce takımımla ilgili sağlıklı kararlar vöermek.bu karaları da sağlıklı vermek için büyük çaba sarf ediyorum. Bunu ben de biliyorum yaşadığım ve çalıştığım insanlar da biliyor. O bakımdan bu konuda müsterihiyiz. Şampiyonlukların nasıl kazanıldığını bilen bir insanım. Takımım kazandığı zaman da eleşitirilebilir. Bireysel hataların içinde bulunan futbolcularım hiç bir şekilde bu yenilgilerin sorumlusu olarak tutulmayacaktır. Şimdiye kadar da tutulmamıştır. Hiç bir futbolcu bu hatanın içinde ben varım diye kahrolmayacaktır. Biz olaya bütün olarak bakıyoruz. takımımızın iyi yolda olduğunu pozitif şeyler yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim. En verimli dönemimdeyim. Bu maratonda içeride ve dışarıda kayıplar olabilir. Bir çok şeyi en ince detayına kadar değerlendiriyoruz"

Tello'nun sakatlığı konusunda da açıklamalarda bulunan Denizli, "Tello'nun oynayacak durumda olduğundan bahsediliyor. Bu doğru değildir. Önce futbolcularımın sağlığından sorumluyum. Sahaya süreceğim futbolcunun %100 sağlıklı olması birinci tercihimdir. Cuma günü yaptığımız antrenmandan sonra Tello'nun durumunu değerlendirdik. Özellikle topa vuruşlarında zorlanıp zorlanmadığınıa baktık. O'nu 18 kişilik kadroya alacağımı söyledim. Bütün futbolcular derbide görev almak ister. Bunu hissetmemek zaten futbolcunun değerini kaybeder. Özellikle yumuşak doku zedelenmelerinde bir gün bile önemlidir. Ama tam iyileşmeyince sahaya süremedik" dedi.

FENERBAHÇE'YE DE HAKSIZLIK EDİLİYOR

Denizli, kadronun farklı olabileceğini , taktiğin farklı olabileceğini yazan ve söyleyenler için de şu sözleri sarfetti:

"Şu anda kendimi çok iyi olduğunu hissediyorum. Kararları da sağlıklı aldım. Taktik ve sahaya diziliş konusunda şöyle veya böyle oynansaydı diye yazıyorlar. Biz bunu biliyoruz. Efendim şu, şu, şu niye oynamadı. Bu , bu bu niye oynadı. Bunları sizler kadar biz de biliyoruz. Örneğin holosko niye ilk 11'de değil. Onun yerine oynayan Serdar Özkan kötü mü oynadı. Kötü bir oyuncu mu ? Serdar Özkan'ı herkes beğeniyor. Ama rakibi yok saymak hiç hoş değil. Tercihlerim Beşiktaşlılarda hayal kırıklığı yaratmasın. Fenerbahçe'nin kanatlardan iyi olduğunu yazdılar maçtan önce, ama maç 11'e 11 oynadığı sürelerde kanatlardan gelen bir tek tehlikesini gördük. Holosko ve Bobo girdikten sonra etkili ataklarımız var. Ki yorgun olan bir takımım vardı. Burada Fenerbahçe'ye de haksızlık ediliyor. Fenerbahçe gibi büyük bir takıma karşı 10 kişi kalıp yeniliyorsak, bu duruma rağmen iyi futbolumuz alkışlanıyorsa bu bizim büyüklüğümüzdendir. Bu böyle devam edecek. Ne mutlu bana ki, Beşiktaş gibi bir camianın başında oylan biri olarak, bize 90 dakika rakip olan takımın taraftarları tarafından ayakta alkışlandım. Ben orada Mustafa Denizli olarak değil, Beşiktaş teknik direktörü olarak alkışlandım. Fenerbahçe taraftarına sonsuz teşekkür ediyorum. Fenerbahçe Yönetimine de bir kez daha teşekkür ediyorum. Soyunma odasına kadar geldiler, misafirperverliklerini ve dostça davranışlarını gösterdiler.

Denizli, son olarak üzerine basa basa iddiasını dile getirirken; "Taraftarımızın hiç endişe getmesine gerek yok, kaybettiklerimiz şampiyonluğumuza engel olmayacaktır. Sözün kısası budur" diyerek sözlerini tamamladı.

FENERBAHÇE BAŞKANI YILDIRIM'DAN UEFA'DA FİNAL HEDEFİ

Aziz Yıldırım: Takımımız hem taraftarlarımızı hem de bizi hayal kırıklığına uğratmıştır
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, futbol takımının UEFA Şampiyonlar Ligi için koyduğu hedefe ulaşamadığını belirterek, ''Takımımız böylece hem taraftarlarımızı hem de bizi hayal kırıklığına uğratmıştır'' dedi.

Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü'nün yayın organı Fenerbahçe Dergisi'nin 70. sayısında yer alan, ''İçinde bulunduğumuz dönemi aşacağız'' başlıklı yazısında, Fenerbahçe'nin tüm takımlarının ve sporcularının, yarıştığı tüm branşlardaki tek hedefinin başarı olduğunu vurgulayarak, ''Başarının göstergesi ise; kazanılan şampiyonluk, kupa ve madalyalardır. Her sezon takımlarımızdan ve sporcularımızdan beklentimiz, performanslarını daha ileri götürmeleri ve başarıda istikrarı yakalamalarıdır. Futbol takımımıza yaptığımız yatırımlar bu hedef doğrultusunda olmuştur. Ancak futbol takımımız UEFA Şampiyonlar Ligi için koyduğumuz hedefe ulaşamamış, hem taraftarlarımızı hem de bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır'' dedi.

Dinamo Kiev takımı ile Kiev'de oynayacakları maçın, futbol takımının UEFA Kupası'na katılması için son şans olduğunu kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

''Beklentimiz teknik ekibimiz ve futbolcularımızın bu son şansı iyi bir şekilde kullanması ve UEFA Kupası'na kalarak camiamızı gururlandırmasıdır. Bunun için çok çalışmak, sahada savaşmak, varını yoğunu ortaya koyarak taraftarımıza bu mutluluğu yaşatmak futbolcularımız için bir borçtur. Takımımız ancak UEFA Kupası'na katılarak taraftarımıza Şampiyonlar Ligi'nde yaşattığı üzüntüyü ve hayal kırıklığını bir nebze olsun giderebilir. Bizler bunun farkındayız ve var gücümüzle bize düşen görevi yerine getirme gayretindeyiz. Teknik ekibimizin de futbolcularımızın da maç tarihine kadar sadece bu gayret ve düşünce içinde olmaları gerektiğini, bunun için daha çok çalışacaklarını biliyor ve onlara güveniyoruz.''

-''UYUM SÜRECİ VE SAKATLIKLAR MAZERET DEĞİL''-

Başkan Yıldırım, sezon başından beri yaşanan ciddi sakatlıkların, yeni hoca ve yeni sisteme uyum sürecinin, ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde yaşadıkları hayal kırıklıklarına etkisi olduğunu düşündüklerini ifade ederek, ancak bunun bir mazeret olmadığını dile getirdi.

Geçen yıl Şampiyonlar Ligi'nde kendilerini gururlandıran sonuçları alan futbolcuların üzerlerinde taşıdıkları şerefli formanın hakkını vereceğine inandıklarını söyleyen Yıldırım, ''UEFA Kupası'nı sezon başında bir hedef olarak görmemekle birlikte gelinen noktada, takımımızın UEFA Kupası'na kalması halinde yeni hedefimiz stadımızda oynanacak final olmalıdır. Son UEFA Kupası finalinde olmak kulübümüz tarihinde önemli bir kilometre taşı olacaktır'' diye konuştu.

-''EKSİKLERİ GİDERECEĞİZ''-

Başkan Yıldırım, taraftarlardan, yaşanan başarısızlıkların en çok kendisini ve 24 saat mesailerini kulübe harcayan yöneticileri üzdüğünü bilmesini istedi.

''Taraftarımızın gönlündeki hüzün, içindeki hayal kırıklığı en çok bizleri üzüyor'' diyen Yıldırım, şöyle konuştu:

''Taraftarımız daima en iyi şeylere layık, çünkü onlar saf ve temiz duyguları ile her şeyleri ile gönül verdikleri takımlarının her zaman, her yerde ve her şartta yanındalar. Bu renklere karşılıksız gönül verenlerin takımlarına olan bağlılıkları ve sevgileri mutlaka karşılığını bulmalı. Vazifemiz sizlerin başını daima dik tutmak, bunun için gereken her türlü çalışmayı yapıyoruz. Başta olumlu sonuçları olacağını düşündüğümüz ancak beklentimizi karşılamayan işlerin düzelmesi için her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız. Camiamızı gururlandıracak başarıları elde etmek için görünen eksiklikleri mutlaka gidereceğiz.''

-''BAŞARAMAYACAKLAR''-

Aziz Yıldırım, taraftarlara seslenerek, ''Her başarısız sonucu bizlere saldırmak için fırsat bilen, taraftarı umutsuzluğa iten, aslında olmayan olaylar üzerine hayaller kurarak saldıranlara fırsat vermeyeceğinize inanıyorum'' ifadesini kullandı.
Başkan, şunları kaydetti:

''Sürekli olumsuzlukları göstermeyi adet edinerek yaşanan güzelliklerin tadını çıkarmamıza fırsat vermeyenleri bildiğinizi ve bu kişilerin asla başarılı olamayacağını düşünüyorum. Her fırsatta kulübümüze saldırarak taraftarları oldukları kulüplere televizyon ve gazete köşelerinden avantaj yaratmaya çalışanların bu niyetlerini asla başaramayacaklarını bir kere daha tekrarlıyorum.

Fenerbahçeli olanları potansiyel suçlu, Fenerbahçelileri tehlikeli ve riskli gösterenlerin bu çabasının ardında hak ettiğimizi alma konusunda bizi durdurma, mensubu oldukları kulübe avantaj yaratma gayreti olduğunun bilinmesini istiyorum. Spor teşkilatlarında görev alan tüm Fenerbahçelileri, zan ve isnat altında tutanların bu şekilde kulüp taraftarları arasında kin ve nefret tohumu ekmekte olduğunu, futbolun marka değerini düşürerek dökülen helal alın terini kirlettiklerini ifade etmek istiyorum. 100 yıllık koca bir çınar olan kulübümüzün, kişisel amaçları uğruna kendisine saldıranları asla karşılıksız bırakmayacağını bir uyarı olarak belirtmekte fayda görüyorum.

Başkanlar, yöneticiler, teknik adamlar ve futbolcular hep geçicidir. Geçici olmayan tek gerçeğimiz ''Fenerbahçe''dir. Fenerbahçe'ye zarar vermek isteyenlere asla fırsat vermedik bundan sonrada vermeyeceğiz.''

-''GEÇİŞ SÜRECİ YAŞIYORUZ''-

Profesyonel futbol takımının yeni hocası ve yeni hocanın yerleştirmek istediği sistem ile ilgili bir geçiş süreci yaşandığını anlatan başkan Yıldırım, ''Sistemin başarılı olması için gerekenler yapılmaktadır. Bu sistemin başarısı için ortaya çıkan eksiklikler ve ihtiyaçlar ilerleyen günlerde giderilecektir. Bu dönemde taraftarımızdan beklentimiz; her türlü sonuçta takımının arkasında olması ve desteğini esirgememesidir. İçinde bulunduğumuz dönem, birlikte kararlı şekilde oluşturacağımız güçle aşılacaktır. Hep destek tam destek anlayışı ile bu güce güç katan taraftarlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum'' diye konuştu.

-''MALİ KRİZDEN EN AZ ETKİLENECEK KULÜBÜZ''-

Aziz Yıldırım, dünyada yaşanan ekonomik krizin etkilerinin tüm kulüpler tarafından hissedilmeye başlandığını söyledi.

Fenerbahçe'nin, yaşanan mali krizden en az etkilenecek kulüp olacağını tekrarlayan Yıldırım, ''Bu durum mali yapıya yönelik istikrarlı çalışmalarımızın bir sonucudur. Bununla birlikte kulüp olarak bizlerde pek çok konuda tasarrufa gitmek ve önümüzdeki süreçte krizin ortaya çıkaracağı zorlukları aşacak tedbirleri bugünden almak zorundayız. Tesisleşme hamlemizi kesintiye uğratmadan kulübümüze yeni kalıcı gelir kalemleri yaratarak güçlü mali yapımızı daha da güçlendirmek zorundayız'' dedi.

Projelerle ilgili bilgiler de veren Aziz Yıldırım, yazısını şöyle tamamladı:

''Ataşehir Spor Kompleksi, Ankara Tesisleri, Kenan Evren projesinin ardından, eski kulüp binamızın yenilenerek Fenerbahçe Konuk Evi olarak önümüzdeki ay içinde devreye alınacağını, bu şekilde İstanbul içinde artık otel masrafımızın kalmayacağını, üyelerimizin de yararlanacağı bu tesisle, hem tasarruf edip hem de yeni gelirler elde edeceğimizin müjdesini vermek isterim. Keza, Kenan Evren projesi kapsamında mevcut lisenin yerine Küçükbakkalköy'de yapmayı taahhüt ettiğimiz okul inşaatın hızla ilerlediğini ve 2009-2010 eğitim-öğretim yılına yetiştirileceğini ve bu şekilde projenin gerçekleşmesinin önündeki en büyük zorluklardan birinin daha aşılmış olacağını belirtirim.''